Nissan' dan Ülkemize Fabrika Açma Kararı

Nissan Fiat, Toyota, BMC Gibi Markaların Fabrikalarını Ülkemizde Açmasıyla Ülkemizde de Açmayı Planladıklarını Açıkladılar
10-10-2014 07:00 - 22817 Okundu

Nissan, enerjisini Türkiye pazarına harcayacak

Japon otomobil devi Nissan’ın Türkiye Genel Müdürü Kei Kubota, Türkiye’de yakın zamanda bir fabrika açma kararı almadıklarını ancak Nissan’ın enerjisini Türkiye gibi potansiyeli yüksek pazarlara harcayacaklarını söyledi.

 

Dünyaca ünlü Japon otomobil devi Nissan’ın Türkiye Genel Müdür Kei Kubota, olgunlaşmış pazarların dışında önümüzdeki yıllarda Türkiye gibi potansiyeli yüksek pazarlara odaklanmayı düşündüklerini söyledi. STAR’ın sorularını yanıtlayan Kubota “Nissan potansiyel marketlere odaklanıyor. Türkiye enerjimizi harcamak istediğimiz bu bu potansiyel hedef pazarımızın en önemlilerinden biri ” dedi. Global pazarda Asya, Avrupa ve ABD pazarının kendileri açısından yeterli bir olgunlukta olduklarının altını çizen Nissan Türkiye Genel Müdürü, bu nedenle potansiyeli yüksek olan marketlere odaklanacaklarının altını çizdi. Türkiye’deki pazar potansiyelinde her bin kişiden 153’nün araç sahibi olduğunu, gelir seviyesininin yükselmesiyle bu rakamın artacağını vurgulayan Kubota “Batı Avrupa’da bu oran 400-500, Doğu Avrupa’da 250 civarında. Türkiye’de insanların gelirlerindeki artışla bu rakam artacak ”dedi.

Nissan’ın Türkiye’de bir fabrika kurucağı söylentileri ile ilgili olarak henüz böyle bir karar verilmediği belirten Kubota “Doğruyu söylemek gerekirse Nissan böyle bir karar vermedi henüz. Türkiye bizim için önemli bir pazar.Yeni bir fabrika için değil yeni modeller ile bu pazarda daha fazla varolmaya çalışıyoruz”dedi.

Rekabeti zor olan ürünler

SUV ve crossover segmentte kendinden söz ettirmeyi başaran Nissan’ın Türkiye Genel Müdürü Kei Kubota “Pazarda, Nissan Qashqai ve Juke modelleri ile rekabet edecek ürün göremiyoruz” diyerek pazardaki iddialarını belirtiyor. Nissan Qashqai’nin crossover pazarda öncü, Juke tasarımının ise ‘bensersiz’ olduğunu söyleyen Kubota, bu iki ürün ile birlikte pazarda paylarının artışını sağladıklarını anlattı. Kubota “Böyle fark yaratan ürünler  bizim pazarda savaşımızı kolaylaştırıyor ve pazar payımızı artırmaya yardımcı oluyor “dedi. Qashqai ve Juke’un Nissan için imaj sağlayıcı iki ürün olduğunun önemine de değinen Kubota “Bu ürünlerde yeniliklerimizi görebilirsiniz. Dizayn ve teknolojiyi bu araçlarımızda görmek mümkün”dedi.

Uygulama gücünüz etkileyici

Dünyanın farklı yerlerinde yaşadıktan sonra Türkiye’deki görevine 15 ay önce başlayan Kubota, Türkler’de göze çarpan en önemli özelliklerin başında bir işi uygulamadaki güç ve hızın olduğunu ve bundan çok etkilediğini söyledi. Japon ve Türk kültürü arasında benzerliklerin olduğunu, bunun bazen işin özel hayatın önüne geçmesi olarak gördüğünü belirten Kubota “Avrupa’da yüzde 50-50 olan bu durum , Japon ve Türk kültüründe yüzde 80 iş yüzde 20 özel yaşam oduğu dönemler oluyor” diye konuştu.

Nissan Seven Gençler Derneği!

Gençleri yeni markalarına sevdirmek gibi bir misyonları olduğunu, Nissan Fan’ları ( Nissan severler) yaratmak istediklerini, şimdi hoşlanan ancak ileriki yıllarda arabalarını alacak gençlere ulaşmak istediklerini belirten Kubota “Bu kesim, arabamızı şimdi almayacak ama konuşacak, almayı düşünecek. Orta vadede bu insanlar para kazanıp arabalarımızı satın alacak. Bu nedenle ‘Nissan Seven’ gençler oluşturmak istiyoruz” dedi.

‘Yerli oto bizim için de rüyaydı’

Kubota, Türkiye’nin bir milli araba markasına sahip olma isteğine Nissan Müdürü olarak değil ama bir japon olarak konuşursa bunun Japonlar için de bir hayal olduğunu ama gerçekleştirdiklerini söyledi. Milli araba yapmanın önemli olduğunu ancak global alanda da kendinden söz ettirmesi gerekliliğini vurgulayan Kubota, bunun zaman alacağını, otomotivdeki dünya markalarının da bu seviye gelmelerinin uzun zaman aldığını kaydetti

İşkembeye bayılıyor

On beş aydır İstanbul’da yaşayan ve Türkiye’nin farklı bölgelerini gezmekten çok zevk aldığını söyleyen Kubota, bir işkembe aşığı olarak tanımlıyor kendisini. Hayatında ilk defa Balat’ta gittikleri bir mekanda işkembe yediğini söyleyerek o andan itibaren işkembenin kendisi için vazgeçilmez olduğunu söyleyen Kubota, kokoreçi de en sevdiği yemek sıralamasında ikinci sıraya koyuyor. Hatta Urfa’da bir sabah kalkıp kahvaltı için ciğer yemeye gittiği de söyleyen Kubota, Türk kahvesine alışmasının 3 ay aldığını anlattı. İstanbul’un atmosferine hayran olduğunu da belirten Kubota, bogaza gidip kitap okumayı da çok seviyor.