Mercedes EV İtişini Yavaşlatan Son Otomobil Üreticisi, 2030'larda İYM'yi Canlı Tutacak

Alman lüks markası artık elektrikli otomobillerin on yılın sonunda ürün gamının yüzde 100'ünü değil, yüzde 50'sini oluşturacağını düşünüyor

15 yıldan daha uzun bir süre önce, muhtemelen bir damla kırmızının etkisiyle, hibritlerin zaman kaybı olduğunu söylemek için parti çizgisinden uzaklaşan üst düzey bir Mercedes yöneticisiyle yemek masasında oturuyordum. Benz'in enerjisini saf elektrikli otomobillere ve yakıt hücreli araçlara yönlendirmesi gerektiğini, bu verimsiz, geçici, ne hiçbir şey ne de hiçbir şey makinelerine para ve enerji harcamaması gerektiğini söyledi.

Ve sonunda elektrikli araçlar geliştirmeye devam etti. Şu anda tam bir EQ model paketine sahibiz ve 466 mil (750 km) sürüş menzili vaat eden elektrikli bir sedan olan 2023 CLA konseptinin üretim versiyonu da dahil olmak üzere daha fazla pille çalışan otomobil yolda. Ancak bu 'zaman kaybı' hibrit güç aktarma organları hiçbir yere gitmiyor. Mercedes, elektrikli araçlara olan talebin azalmasına karşılık olarak, markayı önümüzdeki on yıla taşımak için hibrit varyantlar da dahil olmak üzere içten yanmalı motorlarını güncelleyeceğini duyurdu.

Alman lüks firması bir aşamada 2030 yılında Avrupa'da tamamen elektrikli bir ürün yelpazesi planlıyordu ancak şimdi çok farklı bir manzara düşünüyor. Firmanın son tahminlerine göre elektrikli araç satışları - BEV'ler ve hibritler - bundan altı yıl sonra toplam üretimin sadece yarısını oluşturacak.

Reuters'in haberine göre Kaellenius, Mercedes-Benz'in müşterilerinin ve yatırımcılarının, 2020'lerde güneş battıktan çok sonra bile içten yanmalı motorlu otomobiller üretmeye ve İYM teknolojisini güncellemeye hazır olduğunu bilmelerini istediğini söyledi.

CEO Ola Kallenius gazetecilere verdiği demeçte, "Neredeyse 2027'de bizi 2030'lara götürecek yeni bir serimiz olacak gibi," diyerek PHEV'lerin önümüzdeki birkaç yıl boyunca "güncel kalacağı" konusunda ısrar etti.

Diğer birçok otomobil üreticisi gibi Mercedes de elektrifikasyona büyük yatırım yapmış olsa da, tüketici talebi beklenenden daha zayıf kalmıştır. Ankete katılan sürücüler, elektrikli araçları benimseme konusundaki isteksizliklerinin bir nedeni olarak şarj altyapısının eksikliğinden duydukları endişeyi gösterirken, bazıları da bazı elektrikli araçların maruz kaldığı korkunç değer kaybından endişe duyuyor.